3 Mayıs 2020 Pazar








YERYÜZÜNÜN KULLANMA KILAVUZU: COĞRAFYA


                                                                                                         

                                                                                                          Fatma Deniz Bektaş






Coğrafya denilince zihninizde nasıl bir düşünce oluşmaktadır? Coğrafya sosyal ya da fen bilimi midir? Dünyada var olan sorunlara coğrafya nasıl yaklaşmaktadır? Bu gibi sorulara ve özellikle de “Coğrafya günlük hayatımızda ne işe yarar?” sorusuna cevap bulmak için önce coğrafyanın ne olduğunu idrak etmeliyiz. Peki coğrafya nedir? Coğrafya, insanlar ve yer (mekân) ile bunlar arasındaki ilişkiyi inceleyen bilimdir.
Coğrafyanın iki temel kolu vardır: Beşeri Coğrafya ve Fiziki Coğrafya. Beşeri Coğrafya, insanla ilgili (beşeri) yaşamın mekânsal yönüyle ilgilenir. Fiziki Coğrafya ise iklimin, yer şekillerinin, bitki örtüsünün, toprakların ve suyun örüntülerini araştırır. Coğrafya, kısaca insanın yaşadığı ortamı tanıması demektir. Bu şekliyle de, coğrafya biliminin araştırdığı ve ürettiği coğrafi bilgiyi bir nevi "Yeryüzünün Kullanma Kılavuzu" şeklinde görebiliriz.
 Coğrafyanın hayatımızdaki yerini anlayabilmek için bu bilimi birçok açıdan ele almalıyız. Siyasi Açıdan Coğrafya Ülkelerin dünya siyaset arenasında ekonomik ve politik olarak güçlü olmaları, matematik ve özel konumlarından en üst düzeyde istifade edebilmeleriyle olduğu gibi, başta yakın komşuları olmak üzere diğer dünya ülkelerini fiziki, beşeri ve kültürel yönden çok iyi tanımalarıyla da yakından alakalıdır.

Çevre Problemleri Ve Doğal Afetler Açısından Coğrafya
Çevre problemleri geçen yüzyılın ortalarından sonra sıkça kullanmaya başladığımız bir kavramdır. Sanayi devrimi ile birlikte insanoğlu, artan nüfus ve gelinen teknolojik seviye ile doğaya, daha önce hiç görülmediği ölçüde müdahale etmeye başlamıştır. Tüm bu etkiler neticesinde, çevre problemleri ve çevrenin korunması kavramları günümüzde üzerinde önemle durulan meseleler halini almıştır. Bu meselelere getirilen çözüm önerileri arasında en etkili ve önemli olanı ise yeryüzünde yaşayan tüm insanların ortak bir “Çevre Bilincine” sahip olmalarıdır. Peki madem doğal dengeleri ile birlikte, çevrenin korunmasında çevre bilincinin geliştirilmesi son derece önemlidir, bu nasıl gerçekleştirilecektir?
Tabii ki bunu gerçekleştirmede tek bir yol vardır o da etkin bir coğrafya eğitimidir. Çevrenin korunması açısından olduğu gibi, coğrafya biliminin insanlara sağladığı diğer kazanç da deprem ve diğer doğal afetlere karşı belli bir bilincin oluşturulmasıdır.

Türkiye’nin Gelişimi Açısından Coğrafya
Türkiye'nin gelişmesinde en önemli rol oynayacak hususların başında da coğrafya bilimi, dolayısıyla coğrafi bilgiden yararlanmak gelmektedir. Ülkenin; tarım, hayvancılık, ormancılık, sanayi, ticaret, turizm, tarihi ve kültürel kısaca sahip olduğu tüm yeraltı ve yerüstü kaynakların potansiyelinin tespit edilmesi ve bunları topyekün ülke kalkınması için kullanılmasında coğrafya bilimi son derece önemlidir.
Coğrafya her ne kadar orta okul, lise ya da sonrasında alınan bir ders gibi görülse de yerleşimden, ekonomik faaliyetlere kadar oldukça geniş bir alanı içine almaktadır. İnsanlığın ilk ortaya çıktığı dönemden günümüze değin insan yaşamına etki eden coğrafya aynı zamanda yaşam biçimlerinin şekillenmesini de sağlamaktadır.
Coğrafyanın etkin olduğu alanlar arasında kültürel faaliyetlerle birlikte beslenme son derece önemli bir yere sahiptir. Coğrafi alanlar ele alındığında insanların yerleşim yerlerini belirlerken ya da besin kaynaklarını oluştururken bu bilgilerden yararlandığı görülebilir. Her ne kadar geçmiş dönemlerde yararlanılan bilgiler doğrudan bu alan ile bağdaştırılıyor olmasa da günümüzde artık pek çok sektörde coğrafya ve coğrafya’ya bağlı konulardan faydalanılmaktadır. Anahtar kavramlar: Gelişim, Çevre bilinci, Günlük hayat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yeni Hayat İrem Deniz Aslan Sanat insanların hayatlarını etkileyen önemli olayları duygularla birleştirir. Sonuc...