HAM
MADDE, ÜRETİM VE PAZAR İLİŞKİSİ
Harun Yüksel
Tokgöz
Cem Turhan
Bu yazıda ham madde,
üretim ve pazar arasındaki ilişkiyi anlatacağız.
Bu ilişkinin daha iyi
anlaşılması için ilk önceticareti tanımlayalım. Ticaretin en basit tanımı: Mal
veya hizmetin alınıp satılmasıdır. Ticareti oluşturan unsurlar; ham
madde,üretim ve pazardır. Bu unsurlar birbirine bağlıdır ve bir döngü
içerisindedirler. Birbirlerini beslerler ve birindeki aksaklık tüm sistem için
sorun oluşturur. Bunu daha somut hale getirmek gerekirse, bugünlerde bütün
dünyayı saran Covid-19 virüsü nedeniyle insanlar kendilerini dış dünyadan
olabildiğince izole etmiş, karantina altına almıştır. Bunun sonucu olarak da pazar
zarar görmüştür. Ham madde olarak alınan kahve çekirdekleri işlenmiş, satışa
hazır hale gelmiştir ama pazar, salgın yüzünden daraldığı için ürünün
satılacağı yeterli tüketici bulunamamış, dünya çapındaki bir işletme olan
Starbucks farklı ülkelerdeki binlerce şubesini geçici olarak kapatmıştır ve
ekonomik olarak zarar görmüştür.
Günümüzde globalleşen dünyada ham madde,
üretim ve pazariç içedir. Geçmişte olduğu gibi ham madde, üretim ve pazar tek
bir ülkede toplanmaz. Çünkü buna gerek yok. Taşımacılığın bu kadar geliştiği
bir dünyada, ticaret için artık siyasi sınırlar kaybolmaya başlıyor.
Globalleşmekten
bahsetmişken biraz da tartışalım. ‘Acaba globalleşme tamamıyla bize fayda mı
sağlıyor?’
İlk olarak ‘kolay iş
gücü’ hakkında konuşalım. Bu tabir göründüğü kadar masum değil aslında.
Özellikle Sanayi Devrimi’nden sonra ham maddeyi işlemek ve maksimum düzeyde kâr
elde etmek içininsanlar gerçek anlamda köle gibi çalıştırılmış ve kadın, çocuk,
erkek ayrımı yapılmamıştır. Teknolojinin ilerlemesiyle bugünkü dünya oluşmuştur.
Gelişen ulaşım, haberleşme ve ticaret ağıtüm dünyayı bir pazar haline getirmiş
ve kâr miktarlarını artırmıştır. Buna karşılık, ulaşımın bu kadar ilerlemesi
sonucunda Çin’deki bir kişinin hastalığının tüm dünyayı tehdit ettiğini
görüyoruz.
Sonuç olarak ham madde,
üretim ve pazar iç içe geçmiş yapılardır ve ayrı düşünülemezler. Aynı zamanda globalleşmenin,
insani ve ticari açıdan riskleri olsa da globalleşmenin ticaret için yadsınamaz
bir önemi vardır. Dünya, bugünkü halini coğrafi keşifler ile gelişen ticaret
ağına ve Sanayi Devrimi ile hızlanan ham madde, üretim ve pazar arayışına
borçludur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder