2 Mayıs 2020 Cumartesi





HERKES İÇİN COĞRAFYA
Hayat, Evren ve Her Şeye Dair Nihai Sorunun Cevabı Coğrafyadır.


Nur Banu Aktaş



İnsanlık var oluşundan bu yana pek çok dehaya ve onların çözdükleri pek çok soruya tanık olmuştur. İnsanlık tarihinde ortaya çıkan bu kadar cevaba rağmen sorular hiç eksilmemiş aksine artmıştır. Bazı soruların cevaplarına kolayca ulaşan insanlık, bazı soruları yüzyıllar tartışmakta ve çözüm aramaktadır. Bu sorulardan ilki ve en çok yankı uyandıranı“Ben Neredeyim ?” sorusudur. Aslında herkes doğuşundan itibaren bu soruya bir çözüm aramış ve her çözümü bulduğunu sandığında aslında daha çözümün yarısına bile ulaşmadığını fark etmiştir.İnsan bu sorunun cevabını o kadar çok merak etmiştir ki uzaya mekikleri, güneş sistemimizin dışına uydular, okyanusların diplerine deniz altılar göndermiştir. Ama yine de bilgiye ve cevaba olan bu açlık tükenmemiştir.

İnsanlar kendilerine bu soruya ve onun getirdiklerine adamış ve bu konuyu bilimselleştirmişlerdir. Mavi gezegen hakkında keşfettikleri şeyleri diğer bilgiye aç insanlarla paylaşmışlardır. Herkes de bu aşırı önemli sorunun anahtarı hükmünde olan bu bilim dalını “Coğrafyayı” öğrenmek istemiştir. Bu durum da herkes için coğrafyayıönemli kılmıştır. Bu konuda dersler başlamış, üniversiteler açılmıştır. Bu kadar gelişme coğrafyayı hayatın bir parçası haline getirmiştir. Hayatın vazgeçilmez bir unsuru olan coğrafya teknoloji geliştikçe iyice önem kazanmış, uzaydan dünyamızın fotoğrafları çekilmiş, sanal haritalar oluşturulmuş, yeni bilgiler elde edilmiştir.

Bugün herkesin yol bulurken, yeni yerleri keşfederken ya da bizim gibi karantinada dünyayı gezerken, kullandığı sistemlerin temeli Coğrafyadır. Coğrafi bilgi sistemi dünyamızın en çok yararlandığı sistemlerdendir.                                     

İnsan hayatının büyük bir kısmını oluşturan ve onu yaşamada büyük kolaylık sağlayan Coğrafya aynı zamanda insanlığın en önemli sorularından biri olan “Ben Neredeyim ?” sorusuna da cevap olabilecek tek bilim dalıdır. Bu ve bunun gibi çoğu sebepten ötürü Coğrafya hayat, evren ve her şeye dair nihai sorunun cevabıdır.
Coğrafya ile kalmanız dileği ile
                                                                                 

T




GELECEĞE KAPI ARALAMAK: GÖÇ
  

                                                                                                                  Gizem ASLAN




Hiç göç olmasaydı Dünya nasıl bir yer olurdu? Bu soruya cevap verebilmek için insanların neden göç ettiğini düşünmek gerek: Ticaret yapmak, eğitim almak, iş bulmak, jeopolitik nedenlerden ve bunun gibi birçok sebepten göçler olmuştur. Sadece insanlar değil hayvanlar ve hatta bitkiler de rüzgâr, sel, hayvanlar gibi farklı etkenlerle göç ederler. Peki ya bu göçler olmasaydı ne olurdu?
 Göçmenlerde kesin bir kültür aktarımı olmuş: Yedikleri yemekler, giydikleri kıyafetler, konuştukları dil bile değişiklik göstermiştir. Bu değişimler hayatlarına yeni bir bakış açısı katmış, farklılıkların kabullenebilir olduğunu göstermiş fakat kendi benliklerini koruma yönünde bazı başarısızlıklar olmuştur. İnsan etkileşim içinde olan bir varlık.  Bu etkileşim dinleri de etkilemiştir. Örnek verecek olursak Hristiyanlık Kavimler Göçü sonrasında büyük bir kesime ulaşmış, İslamiyet’i yaymak için Hicret gerçekleşmiştir. Yani insanlar dinleri duyulur hale getirmek için göç kavramını bir kanal olarak kullanmışlar.
      İnsanlar göçtükleri yerde bilgi paylaşımında bulunmuşlar. Eğer göçler yaşanmasa yanlış bilginin ortaya çıkması mümkün olamazdı(Bunu günümüz için değil, teknolojinin olmadığı dönemler için savunuyorum. Çünkü teknoloji aslında göçlerin yaptığı şeyi yapıyor.) Herkes sadece kendi ülkesinde olan bilimsel çalışmalardan haberdarolur ve onu doğru olarak kabul etmek zorunda kalırdı, bilim böylece gelişemezdi. Sonuçta” Beyin Göçü “diye bir kavram var. Eğitim düzeyi yüksek olan ülkeler ciddi oranda göç alıyor. Birçok bilim insanı imkân olmadığı için, baskı gördükleri için, aldıkları eğitimi ilerletmek vb için göç ediyorlar, başka devletlerin çatısı altında çalışmalarını yürütüyorlar. Mesela Canan Dağdeviren fizik mühendisi bir Türk vatandaşı ama Amerika’ya göçmüş Harvard Üniversitesinin genç akademi üyeliğine seçilmiş ve çeşitli çalışmalarıyla bilime ışık tutmuş. Ona bu imkânlar verilmeseydi gerçekleştirdiği birçok yenilikten yararlanamayacaktık.
Biraz da göç sırasında yaşananlardan bahsetmek istiyorum. Bir yerden başka bir yere göç için -örneğin hicret- eskiden insanların 3-4 ayları yolda geçmiştir. Bu süreçte para harcanıyor, yemek ya da su sıkıntısı çıkıyor, belki de insanlar can veriyor hatta devletler bile yıkılabiliyor-Mesela Batı Roma İmparatorluğu-Ama en önemlisi aslında insanlar bir kader ortaklığı yapıyorlar.Örnek olarak Osmanlı’ya bakacak olursak “İskan Politikası” karşımıza çıkıyor. İskân politikası belirli bölgelerde –özellikle topraklara yeni katılan bölgeler-nüfusu arttırmak amacıyla yapılmış. O dönemde birlikte yolculuk yaptıkları kişilerle bir devlet bile kurabilirlerdi. Onlara bu ayrıcalıkları göç sağlamış.Ne demişler:Bir insanı tanımak istiyorsan onunla yolculuk yap…
Söylediklerimi toparlamak gerekirse göç aslında bizim birçok ihtiyacımızı karşılamak için bir umut oluyor, bizimle kalmayıp hayvanlar,bitkiler gibi doğanın diğer unsurlarına da…Bu umut kaynağının sönmesi demek hayatımızda büyük bir eksiklik demektir. Yani insanlar hep oldukları yerde kalsalardı sadece kendi çevresini geliştirme imkânları olurdu. Her alanda kitleler halinde gelişim için göç etmek şart!

                                                  OPEN A DOOR FOR FUTURE:MIGRATION
What would the earth be like if there was no migration? In order to answer this question, it is necessary to think about why people migrated: There have been migrations for trade, education, finding jobs, geopolitical reasons and for many reasons. Not only humans, but also animals and even plants migrate with different factors such as wind, flooding, animals. What if it wasn't for these migrations?
There has been a definite transfer of culture in immigrants: the food they eat, the clothes they wear, even the language they speak has changed. These changes have added a new perspective to their lives, showing that differences are acceptable, but there have been some failures to protect themselves. A person is an interaction. This interaction has also affected religions. For example, Christianity reached a large segment after the Migration of The Peoples, and the Emigration took place to spread Islam. So people used the concept of immigration as a channel to make religions audible.
People shared information where they were migrating. If there were no migrations, it would not have been possible for the emergence of misinformation (I am defending this not for today, but for periods when technology is not present. Because technology is actually doing what migrations do.) Everyone would only be aware of the scientific work that was in their own country and had to accept it as true, so that science could not develop. After all, there's a concept called Brain Drain, and countries with high levels of education are getting a significant exodus. Many scientists are migrating to advance their education, and because they are under pressure, they are working under the umbrella of other states. For example, CananDagdevren is a Turkish citizen who is a physics engineer,she was elected as a young academy member of Harvard University, who immigrated to the United States, and shed light on science with his various studies. If he hadn't been given these opportunities, we wouldn't have been able to take advantage of the many newities he'd made.
      I'd like to talk about what happened during migration. For migration from one place to another, e.g. emigration , people used to have 3-4 months on the road. Money is being spent in this process, food or water shortages are coming out, maybe people are dying, even states can be destroyed-For example western Roman Empire-But most importantly, people are actually making a fateful partnership. For example, if we look at the Ottoman Empire, "Housing Policy" comes across. The settlement policy was made in order to increase the population in certain regions – especially the regions that are new to the land. At that time, they could even form a state with the people they were traveling with. They've been given these privileges. What they said: If you want to know a person, travel with him...
If I need to gather what I say, migration is actually a hope to meet our many needs, not only with us but also to other elements of nature such as animals and plants... The extinction of this source of hope means a major shortcoming in our lives. I mean, if people were always where they were, they'd only have the opportunity to develop their own environment. It is imperative to migrate for mass development in all areas!



                                              


                                                           

                                                               KEŞFEDİŞ


                                                                                                         Yağmur Karagöz





Dünya’ya geldiği ilk andan itibaren doğa ile iç içe yaşayan insan, hayatını sürdürebilmek için her zaman coğrafi bilgilere ihtiyaç duymuştur. Bu ihtiyaç duyduğu bilgilere ulaşmak için çevresini keşfe çıkan insan yavaş yavaş keşfettiği doğayla içinde yeşeren merak duygusunu daha da güçlendirmiştir. İçindeki bu merak duygusuyla birlikte hayatta kalmanın yollarını keşfetmiş ve bu bilgileri geliştirerek bu günlere kadar yaşamını devam ettirmiştir. 

Dünya’yı tanımaya uğraşan insan için coğrafya mükemmel bir yardımcı niteliğindedir. Yaşadığı çevredeki doğa olaylarını anlamasına yardımcı olmuş, doğal afetlere karşı zamanla bilinç kazanmasını ve tasarruflu olmayı öğrenmesini sağlamıştır.

Yüzyıllar önce bir insanın o yaşam şartları altında coğrafyayı öğrenmesi gerekliydi. Peki şartların değiştiği ve teknolojinin bu kadar geliştiği bir zamanda biz neden Coğrafya öğrenmeliyiz?

İlk olarak coğrafya öğrenmek bize sadece hayatta kalma becerisi katmaz. Aynı zamanda vatan sevgisi ve dünyadaki diğer milletlerle birlik içinde yaşamak için de bizim coğrafyaya ihtiyacımız vardır. Dünya’yı ve doğayı sevmek, bize emanet olan bu muhteşem doğayı korumak ve en başta bilinçli ve sorumluluk sahibi bireyler olabilmemiz için coğrafyayı öğrenmemiz gerekmektedir.


                                                                              DİSCOVERY
       

   From the first moment he came to Earth, the person who lived  in touch with nature always needed geographical information to survive. To get the information it needs, the person who explored his surroundings gradually strengthened his sense of curiosity that flourished with the nature he discovered. With this sense of curiosity in it, he discovered ways to survive and devepoled this knowledge and continued his life to this day. For the person who is trying to get to know the world, geography is an excellent helper. He helped him understand the natural phenomena in the surrounding area, gained awareness over time against natural disasters and learned to be saving.
  Centuries ago, a person had to learn geography under those living conditions. So why should we learn Geography at a time when conditions are changing and technology is so advanced?
  First of alllearning geography doesn't just add to us the ability to survive. At the same time, we need geography to live in unity with the love of the homeland and other nations in the world. We need to learn the geography in order to love the world and nature, to protect this magnificent nature that is entrusted to us and to be conscious and responsible individuals first of all.                                     







GELECEĞİ DEĞİŞTİRECEK VE BİZİ DAHA İYİ BİR TOPLUM
YAPACAK MESLEKLER



Ceyda Özgün







Şu anda tüm dünyada insanların kendi çıkardığı birtakım sorunlar ve aynı zamanda gelişmeler sayesinde meslek endüstrisinin ne kadar değiştiğini ve geliştiğini görebiliyoruz.
Gözlemlediğim kadarıyla çevremizde buna ailelerimiz de dâhil birçok yetişkin bazı kalıplaşmış meslekler dışında diğerlerinin değerini göremiyor. Buna örnek ülkemizde doktorluk, hukuk ve mühendislik gibi mesleklere diğerlerinden daha çok ilgi var.Ama araştırdığımda öğrendiklerim bunun değiştiğini gösterdi.İleri görüşlü işverenlerin,iş adamlarının ve önemli insanların; yaratıcılığa,üretime,sorun çözümüne ve yeniliğe açık farklı mesleklere ilgi gösterdiğini görüyoruz.
Şimdi size birkaç örnekle kendi yarattığımız sorunların ve yine kendi gelişmelerimizle nasıl meslek endüstrisini değiştirdiğimizi anlatmak istiyorum.
İlk olarak insanların yarattığı doğadaki farklılıklarla ilgili sorunları inceleyen ve bunlara çözüm bulan mesleklerden bahsetmek istiyorum çünkü gelecek için çok önemli olduklarını düşünüyorum.Bu mesleklere örneklerim olarak çöp mühendisliği,iklim kontrol mühendisliği,enerji sistemleri mühendisliği ve soyu tükenmiş türler için revivalistliktir.
Bu meslekler insanların eylemleri sonucunda oluşandoğadaki olumsuz değişiklikleri düzeltmek amacıyla ileride önem kazanacaktır. Aynı zamanda insan yaşamını kolaylaştırma amacı da taşır.
İkinci olarak fark ettiğim ve önemli olan meslek türü de teknolojiyle ilgili olanlar oldu. Bunlara yapay zeka mühendisliği, robot mühendisliği veya nanoteknoloji mühendisliği olarak örnek verilebilir.İnsanlar teknoloji alanlarını genişlettikçe bu alanlarda gelişim sağlaması gerekir ve bu yüzden bu meslekler geleceğimiz için çok önemli olacak.
Bunun devamında başta da bahsettiğim gibi üretimde çok büyük önemi olacak meslek grupları ortaya çıkmaya başlıyor. Mesela 3D üretim mühendisliği veya endüstriyel tasarım mühendisliği buna örnek verilebilir. Bu yaratıcı meslek türünün amacı bizim günlük hayatta kullandığımız aletleri veyapmakta zorlandığımız aktiviteleri daha kolay hale getirecek önemli tasarımlar yapmaktır.
Gözlemlediğim üzere bu mesleklerin önem kazanmasının önemli sebepleri yaratıcılığa artan ilgi aynı zamanda bilinçlenmemiz ve en büyük teknolojinin gelişmesidir. Bu mesleklerin önem kazanmasıyla bazı mesleklerin önemini kaybedeceğini düşünüyorum ama insan değişime girdikçe bazı şeylerden fedakârlık edilmesi gerektiğini düşünüyorum.



Yeni Hayat İrem Deniz Aslan Sanat insanların hayatlarını etkileyen önemli olayları duygularla birleştirir. Sonuc...