BİR TREN İLE GİDEN YÜZ BİNLERCE CAN
TATAR TÜRKLERİ...
Furkan
Efe Aksuyek
Yüzyıllar boyunca
Kırım'da yaşamış Kırım Tatar Türkleri. Kırım Tatar Türklerinin başına gelmeyen
kalmamıştır tarihte. En kanlı cepheler, en büyük katliamların gerçekleştiği
yerlerden birisi Kırım ve bunların hepsinin cefasını çekenler maalesef
Tatarlar. Sene 1941 2. Dünya Savaşı'nın kanlı dönemleri. Almanlar Rusya’ya
bütün cephe hattı boyunca yıldırım gibi saldırıyor. Ruslar çok ağır yenilgi
altında. Ve o savaşın en kanlı cephelerinden biri Kırım cephesi. Kırım Türkleri
vatanlarını korumak için Kızıl Ordu'da görev yapıyor. Almanlar bir kaç Kırım
türkünü esir alıp kendi saflarında savaştırıyor.
Ama bunu sadece Kırım
Türklerine değil, diğer Fransız, Rus, İngiliz askerline de uyguluyorlardı. 2.
Dünya Savaşında Kırım Türklerinden bir sürü savaş kahramanı çıktı. Bunlardan en
bilineni Ahmet Han Sultan. 2. Dünya Savaşı'na pilot olarak katılıp tek başına
30 filo içinde 16 tane Alman uçağını düşürerek en yüksek ödül olan “Sovyet
kahramanı” ödülünü tam iki kez aldı. Savaş bittiği zaman bütün kandaşlarının
vatan topraklarından sürüldüğünü öğrendi. Tarih 18 Mayıs 1944'e geldiği zaman
komünizm adı altında dünyanın görmüş olabileceği en büyük faşist liderlerden
biri olan Joseph Stalin o emri verdi, Kırım Türklerini bölgeden sürün.
Bir grup Sovyet askeri
köylere giderek Kırım Türklerine hazırlanmaları için 15 dakika verip
alabilecekleri maksimum ağırlığın 500 kilogram olduğunu söyledikleri halde bu
haktan bile mahrum bırakıldılar. Ve tren yola çıkmıştı toplamda yüzbinlerce
Kırım Türkünü bir trene sığdırıp SSCB'nin en doğusuna gönderdiler. Üstelik
unuttukları 2 köyü bir gemiye bindirip Kırım denizi açıklarında batırdılar. Bu
trende açlık, hastalık, kan zehirlenmesi gibi sebeplerden binlerce insan öldü.
Ölenler yol arasında verilen kısa duraklarda trenden aşağıya atılıyordu. Daha
sürgün bölgesine varmadan on binlerce Kırım Türkü hayatını yitirdi. Sürgün
edildikleri bölgede yokluk içinde bırakılan Kırım Türkleri pamuk tarlarında
adeta bir köle gibi çalıştırıldı.
Yine on binlercesi
açlık, susuzluk, hastalık gibi sebeplerden ötürü hayatını kaybetti. 1986 yılına
gelindiğinde halklara yapılan bütün sürgün ve kısıtlamaların kaldırıldığı
söylendi. Fakat yurtlarına geri dönmeye çalışan Kırım Türkleri birçok
bürokratik engelle karşılaştı. Bunun üzerine 1987 yılında vatanlarına
dönemedikleri için Kızıl Meydan’da gösteriler yapıp bütün dünyaya seslerini
duyurdular ve 1989'dan itibaren o kadar engele karşı dönüşler başladı. Peki
sonuç ne oldu? Bu bahtsız Kırım Türklerinin vatanları 2014 yılında bir kez daha
Ruslar tarafından işgal edildi ve hâlâ Rusların elinde.
Peki soruyoruz bu
sürgün adı altında yapılan etnik köken temizleme çalışması Birleşmiş Milletler
yasalarına göre soykırım sayıldığı halde neden hâlâ sürgün adı altında geçiyor?
Neden konu Türk'ün yaptığı ve soykırım olmadığı bariz olan Ermeni Tehciri hâlâ
konuşuluyorken Rusya'nın yaptığı neden konuşulmuyor? Ve Türkler olarak kendi
ırkımızdan olan insanlara yapılan onlarca şey varken biz neden bunlara ses
çıkarmıyoruz? 18 Mayıs 1944, ölen binlerce Kırım Türkü’nün ruhu şad mekanı
cennet olsun.
abi zbab ıvj iyi olmuş eline sağlık abi.
YanıtlaSilEllerine sağlık Furkan çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilgüzel olmaş chavo eline sağlık kaynak da belirtsen tadından yenmezdi
YanıtlaSilTHIS CUBBE NIGGA IS ON FIRE GIVE HİM TO HİS ROLEKKSS SKRRRT SKRRRT
nedion abi n word kullan ma
Sil