11 Mayıs 2020 Pazartesi





BİR TREN İLE GİDEN YÜZ BİNLERCE CAN TATAR TÜRKLERİ...



Furkan Efe Aksuyek



Yüzyıllar boyunca Kırım'da yaşamış Kırım Tatar Türkleri. Kırım Tatar Türklerinin başına gelmeyen kalmamıştır tarihte. En kanlı cepheler, en büyük katliamların gerçekleştiği yerlerden birisi Kırım ve bunların hepsinin cefasını çekenler maalesef Tatarlar. Sene 1941 2. Dünya Savaşı'nın kanlı dönemleri. Almanlar Rusya’ya bütün cephe hattı boyunca yıldırım gibi saldırıyor. Ruslar çok ağır yenilgi altında. Ve o savaşın en kanlı cephelerinden biri Kırım cephesi. Kırım Türkleri vatanlarını korumak için Kızıl Ordu'da görev yapıyor. Almanlar bir kaç Kırım türkünü esir alıp kendi saflarında savaştırıyor.
Ama bunu sadece Kırım Türklerine değil, diğer Fransız, Rus, İngiliz askerline de uyguluyorlardı. 2. Dünya Savaşında Kırım Türklerinden bir sürü savaş kahramanı çıktı. Bunlardan en bilineni Ahmet Han Sultan. 2. Dünya Savaşı'na pilot olarak katılıp tek başına 30 filo içinde 16 tane Alman uçağını düşürerek en yüksek ödül olan “Sovyet kahramanı” ödülünü tam iki kez aldı. Savaş bittiği zaman bütün kandaşlarının vatan topraklarından sürüldüğünü öğrendi. Tarih 18 Mayıs 1944'e geldiği zaman komünizm adı altında dünyanın görmüş olabileceği en büyük faşist liderlerden biri olan Joseph Stalin o emri verdi, Kırım Türklerini bölgeden sürün.
Bir grup Sovyet askeri köylere giderek Kırım Türklerine hazırlanmaları için 15 dakika verip alabilecekleri maksimum ağırlığın 500 kilogram olduğunu söyledikleri halde bu haktan bile mahrum bırakıldılar. Ve tren yola çıkmıştı toplamda yüzbinlerce Kırım Türkünü bir trene sığdırıp SSCB'nin en doğusuna gönderdiler. Üstelik unuttukları 2 köyü bir gemiye bindirip Kırım denizi açıklarında batırdılar. Bu trende açlık, hastalık, kan zehirlenmesi gibi sebeplerden binlerce insan öldü. Ölenler yol arasında verilen kısa duraklarda trenden aşağıya atılıyordu. Daha sürgün bölgesine varmadan on binlerce Kırım Türkü hayatını yitirdi. Sürgün edildikleri bölgede yokluk içinde bırakılan Kırım Türkleri pamuk tarlarında adeta bir köle gibi çalıştırıldı.
Yine on binlercesi açlık, susuzluk, hastalık gibi sebeplerden ötürü hayatını kaybetti. 1986 yılına gelindiğinde halklara yapılan bütün sürgün ve kısıtlamaların kaldırıldığı söylendi. Fakat yurtlarına geri dönmeye çalışan Kırım Türkleri birçok bürokratik engelle karşılaştı. Bunun üzerine 1987 yılında vatanlarına dönemedikleri için Kızıl Meydan’da gösteriler yapıp bütün dünyaya seslerini duyurdular ve 1989'dan itibaren o kadar engele karşı dönüşler başladı. Peki sonuç ne oldu? Bu bahtsız Kırım Türklerinin vatanları 2014 yılında bir kez daha Ruslar tarafından işgal edildi ve hâlâ Rusların elinde.
Peki soruyoruz bu sürgün adı altında yapılan etnik köken temizleme çalışması Birleşmiş Milletler yasalarına göre soykırım sayıldığı halde neden hâlâ sürgün adı altında geçiyor? Neden konu Türk'ün yaptığı ve soykırım olmadığı bariz olan Ermeni Tehciri hâlâ konuşuluyorken Rusya'nın yaptığı neden konuşulmuyor? Ve Türkler olarak kendi ırkımızdan olan insanlara yapılan onlarca şey varken biz neden bunlara ses çıkarmıyoruz? 18 Mayıs 1944, ölen binlerce Kırım Türkü’nün ruhu şad mekanı cennet olsun.











4 yorum:

  1. abi zbab ıvj iyi olmuş eline sağlık abi.

    YanıtlaSil
  2. Ellerine sağlık Furkan çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  3. güzel olmaş chavo eline sağlık kaynak da belirtsen tadından yenmezdi





    THIS CUBBE NIGGA IS ON FIRE GIVE HİM TO HİS ROLEKKSS SKRRRT SKRRRT

    YanıtlaSil

Yeni Hayat İrem Deniz Aslan Sanat insanların hayatlarını etkileyen önemli olayları duygularla birleştirir. Sonuc...