Dide
Taşkınsoy
İlk çağlardan beri
insanoğlu yaşadığı yeri, çevresini, dünyanın diğer ucunu keşfetmek istemiş;
çöllerin en sıcak noktasının, okyanusların dibinin nasıl olduğunu, kendinden
kilometrelerce uzakta yaşam olup olmadığını merak etmiştir.
Bu merak duygusu insanları coğrafya
öğrenmeye yöneltmektedir. Coğrafya bilimi sayesinde insanlar yaşadıkları ortamı
tanımakla birlikte yaşam tarzlarını da buna göre düzenlerler. Örneğin coğrafya
bilen bir insan kendi bölgesinin iklimini öğrenip tarım yapacaksa buna göre
planlar, piknik yapacaksa yağmurlu bir iklim bölgesinde yaşadığını aklına getirip
hava durumunu kontrol eder. Ayrıca coğrafya bilen biri ülke ve çevresini tanıma
fırsatını yakalamış demektir, bu şekilde ülke ve çevre sevgisi edinir. Coğrafya
hakkında bilgi sahibi olmak ulusal bir önem de taşır. Örneğin bir kişi gerekli
araştırmalar sonucunda yeryüzündeki çeşitli ekonomik etkinlikleri, doğal
kaynakların sürdürülebilir kullanımını öğrenebilir, bu bilgileri ülkesini
kalkındırmak için kullanabilir.
Sözün özü hayatımızın büyük bir bölümünde
söz sahibi olan coğrafya hakkında bilgi sahibi olmak bizim açımızdan çok
önemlidir. Bizi her alanda geliştirir, önlem almamızı sağlar. Hoşçakalın,
coğrafyasız kalmayın… J