Yeni
Hayat
İrem Deniz Aslan
Sanat
insanların hayatlarını etkileyen önemli olayları duygularla birleştirir. Sonucunda
insanların hayatlarını etkileyen eserler ortaya çıkar. Sinema sanatının
hayatımızdaki yeri ise çok başkadır. Bunun nedeni her kesimden insana
kolaylıkla ulaşabilmesidir. Göçler de insanların hayatını etkileyen önemli
unsurlardan biridir ve sinemada konu olarak çokça kullanılmıştır.
Göçlerin
insanlarının hayatını ne kadar çok etkilediğini filmlerde çok net bir şekilde
görebiliyoruz. Dışlanmak, kandırılmak, daha zor bir yaşam… İşte filmlerdeki
göçmenleri bekleyen yeni hayat. Filmlerde Rum göçmenlerinin “Gavur”,
Almanya’daki Türk göçmenlerin “Aptal Türk”, köyden kente göçenlerin ise “Geri Kafalı”
olarak adlandırılması dışlandıklarını gösteren örneklerdendir.
Mübadillerin
her iki tarafta da istenmemesi, suçlanmaları, iki tarafa da ait olamayıp iki
tarafı da çok sevmesi ve çektikleri özlem mübadele göçü konulu filmlerin ana
temalarıdır. Ayrıca bu filmlerde göç sırasındaki zorluklardan, hiçbir şeylerini
alamadan aceleyle göç etmek zorunda olduklarından, doğdukları ve büyüdükleri
yerlerden istemeden zorla ayrılmak zorunda olduklarında da bahsedilir.
Köyden
kente veya Almanya’ya göç konulu filmlerde köylüler samimi, saf, bilgisiz ve
cahil; şehirliler ise çıkarcı, modern, ahlaksız olarak gösteriliyor. Bu
filmlerde sınıf farkını, köylülerin ezildiğini, kandırıldığını ve kültürel
farklılıklara uyum sağlamakta zorlandıklarını görürüz. Ayrıca bu filmlerin
çoğunda göçün nedeni iş bulmak, zengin olmaktır. Ama olayda genellikle göçmenin
iş bulmak ve güzel bir yaşam sürmek hayaliyle gittiği yerdeki tutunma çabaları
yetersiz kalır, hayatı daha da kötüleşir. Sonuçta ’saf’ bir insan yabancı
olduğu bir kültürde ve bilmediği bir şehirde ‘çıkarcı ve ahlaksız’ insanlar
tarafından kandırılarak ne kadar güzel bir yaşam sürebilir ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder