27 Mayıs 2020 Çarşamba






İNSAN NEREDE YAŞAR ?



Berranur BOZKURT




İnsan hayatını kolay olduğu, daha iyi şartlarda yaşayacağı,her şeye kolay ulaşabileceği, doğal güzelliklerin çok olduğu, tarihi kalıntıların çok olduğu kısacası onu mutlu edecek her şeyin olduğu yerde yaşamak ister. Günümüzde insanlar daha rahat yaşamak istediği ve tüketici toplum yolunda hızla ilerlediği için üretmekten çok tüketmeye yönelik davranış sergiliyor. Bu sebeple de daha çok köy ve kasabadan; şehre,metropollere taşınıyor.

Ülkemizde nüfus, sanayinin gelişmiş olduğu yerlerde günümüzün gerekliliklerini karşılamak adına kırsal kesimlere nazaran daha yoğun ve bu durum çok olağan olduğu için günümüzde işsizlik son yıllarda yakın tarihin rekor seviyelerine ulaştığından dolayı insanlar nerede olursa olsun işin olduğu, sanayi, fabrika ve işletmelerin olduğu yerlere göç etmektedirler. Fakat nüfusun dağılışındaki tek etmen elbette sanayi değildir. Tarım alanlarının sınırlı ve ulaşımında zor olduğu yerlerde de nüfus azınlıktadır. Zengin su kaynaklarına sahip yerlerde de nüfusun çoğaldığını söyleyebiliriz. Ayrıca deniz ve göl kenarlarında nüfusun yoğun olmasının bir başka sebebi de turizmdir. 

Nüfusun farklı yoğunlukta olma sebeplerinden biri de iklimdir. İnsanoğlu her zaman ki gibi rahatına düşkün olduğu için soğuk iklimi değil sıcak, ılıman olan iklimi tercih eder.Bu yüzden sıcak olan bölgeler soğuk olan bölgelere nazaran daha kalabalıktır. Yer altı kaynaklarının çok olduğu yerlerde nüfus yoğunluğu işletmelerin artmasından dolayı fazladır. Buna örnek olarak Zonguldak’ta taş kömürü,Batman’ da ki petrolün sayesinden nüfusun artması örnek olarak verilebilir.  Ayrıca önemli ulaşım yolları üzerinde bulunan illerimizde de nüfus fazladır. 

Kayseriise 1,39 milyon nüfusuyla buna verilebilecek en güzel örneklerden bir tanesidir. Ülkemizin şu an ki nüfusu 83 milyona yakın bir değerdedir. Fakat bu 83 milyonun çoğu sanayinin geliştiği, iklimin elverişli olduğu, ulaşım ve tedarik zincirinin sorunsuz olarak gerçekleştiğimetropol gibi yerlerde yaşamaktadır. Aslında metropol gibi yerlerde yaşamanın bize getirdiği onlarca avantajın yanı sıra bizimde doğayla olan ilişkimiz giderek paraziter bir yaşama dönüşerek ondan fazlasıyla yaralanırken doğaya geri dönüşü olmayan zararlar vermekteyiz .Bu konuda verebileceğimiz en önemli örnek ise büyük şehirlerdeki hava kirliğinin son yıllarda insan sağlığı adına kritik düzeylere gelmesi ve bir çok yeraltı kaynağı bakımından zengin şehirlerin kaynaklarının tükenmesi olarak  verilebilir. 

Ülkemizin en kalabalık şehri Türkiye nüfusunun %18’inden fazlasını oluşturan ve 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbul’dur. Tabi ki yukarıda örnek verdiğim çevre sorunlarının en büyük temsilcisi de bu şehrimizdir. Bir düşünelim 15 milyon insan yani Belçika, İsviçre, Avusturya ve komşumuz olan Yunanistan gibi birçok ülkeden daha kalabalıkbir şehirde bu gibi sıkıntılar nasıl yaşanmaz?

Bütün bunlardan yola çıkarak sanayileşme, tarım, yer altı kaynakları ve ulaşım nüfusu etkileyen beşeri faktörlerdendir. Beşeri etmenler insanların yaşam kolaylığı ve çalışma alanları bakımından yoğun olan yerlerde yaşamalarını etkiler. Diğerbir  taraftan iklim, yer şekilleri ve toprağın verimi ise fiziki föktörlerdendir.
.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yeni Hayat İrem Deniz Aslan Sanat insanların hayatlarını etkileyen önemli olayları duygularla birleştirir. Sonuc...