Nadir Bitkilerin Nadide Hikâyeleri
Mihrinisa UYSAL
Türkiye’nin
endemik bitkilerini sormadan önce endemik nedir diye sormak gerekir. Endemik,
Yunanca “endemos” kelimesinden gelmektedir, yerli demektir. Günümüzde ise
yeryüzünün yalnızca bir kesiminde yetişen tür olarak kullanılır.
Dört
mevsimi aynı anda yaşayabilen vatanımızda coğrafi konumundan dolayı 10.000
farklı bitki yetişebiliyor ve bu bitkilerin 3.090 türü endemik. Bu sayıyı daha
iyi kavrayabilmemiz için kıyaslamaya gitmek gerekir.
Şimdi
bazı endemik bitkilere örnek verelim;
Resimdeki
çiçeğin adı yanardöner, diğer bir adıyla sevgi çiçeği. Bu çiçeğin hüzünlü bir
hikâyesi var. Hadi hikâyesine göz atalım.
Mogan gölünün iki yakasında iki çoban
koyunlarını otlatır, birbirlerine aşk şarkıları söyler, kaval çalar,
sevgilerini dillendirirmiş. Aşkları bütün Gölbaşına yayılmış, herkes bu aşktan
konuşur olmuş. Gel gelelim yağız delikanlının ağa babası bu aşkın önünde büyük
engelmiş: ”Ben oğluma ağa kızı alırım.” deyip fakir çoban kızını aşağılarmış.
Aşkları yüreklerinde, şarkıları dillerinde, kaval ellerinde Mogan kıyısında
dertli şarkılarla birbirleriyle dertleşen gençler vereme yakalanmışlar. İki
kıyıda dertli şarkılarını birbirlerine söylerken yüreklerinden gelen kanlar
etrafa yayılıp kan rengi çiçekler açmış. Bu çiçekleri toplamaya gelen âşıklar
iki sevgilinin mezarlarını türbeye çevirmişler. Bu gün sevgi çiçeği hala sadece
o bölgede açar.
Yanardöner çiçeğinin sadece o bölgede
açtığını fark eden halkımız, bunu güzel bir sebebe bağlamak istemiştir. Böylece
hikâyesi oluşturulup yıllarca anlatılmıştır.
Resimdeki çiçeğin adı Anadolu karanfili.
Bu çiçeğe genelde Anadolu’nun her yanında, yüksek kesimlerde rastlarız. Güneşi
ne kadar kuvvetliyle rengi o kadar kırmızı olur.
Her renginin ayrı bir güzelliği, ayrı
bir anlamı vardır. Mesela; beyaz karanfil saflık ve temizlik, kırmızı karanfil
aşk ve özlem anlamına gelir.
Özel ve naif bir çiçek olduğu için tören
ve merasimlerde sıkça kullanılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder