22 Mayıs 2020 Cuma





GÖÇSÜZ DÜNYA SENARYOSU


                                                                               Erkin Apak






Yaklaşık 70.000 ila 100.000 yıl önce Homo Sapiens Afrika’dan göç etmeye başladı. Tarih boyunca göçler her zaman devam etti ve küreselleşme meydana geldi. Peki, olaylar böyle gelişmeseydi dünya nasıl bir yer olurdu? Bu göçlerin yararları ve zararları neydi? Gelin, geçmişten örneklerle bu konuyu ele alalım.

Öncelikle göçün kültürel zenginlik, bilimsel ilerleme, gelişmiş ülkelerin iş gücü açığını kapatma gibi durumlarda önemli bir rolü olduğu kaçınılmaz. Şimdi Alman araştırıcıların 1933’te başlayan göçlerinden bahsetmek istiyorum. Nazilerin baskısıyla bazı bilim insanlarının Türkiye’ye gelişiyle tıp, ülkemizde uluslararası bir düzeye taşındı. Bu kişilerin verdiği eğitimle çok değerli Türk hekimler yetişti. Ankara’da ilk modern çocuk hastanemizi kuran İhsan Doğramacı, Düsseldorflu Profesör Albert Eckstein’ın öğrencisiydi. Yani Alman bilim insanları gelmeseydi, belki de Türkiye’nin tıptaki ilerlemesi bu kadar olamayabilirdi.

Göçün bilimsel açıdan etkilerine ülkemizden bir örnek verdikten sonra zamanı geriye sarıp, daha geniş bir kapsama sahip olan bir döneme gidiyoruz. Doğu bütün ticaret yollarını elde edince Avrupa sıkıntıya girmişti. Ama Kristof Kolomb Hindistan’a gitmek isterken Amerika’nın keşfedilmesi olayların seyrini değiştirdi. Böylece Avrupa’nın nüfus fazlalılığı sorununu çözebileceği ve elindeki ürünleri ekebileceği bir bölge bulunmuş oldu; tabii önemli bir göç dalgası başladı. Afrika’dan insanlar zorunlu olarak göç ettirildi; Sanayi Devrimi’nden sonra teknoloji ilerleyince Amerika’ya gelen Afrikalıların sayısı da arttı. 

Bu hareketlilikle sadece insanlar değil; aynı zamanda çeşitli bitkiler, hayvanlar ve salgınlar da yer değiştirdi. Eski ve Yeni Dünya arasında bir değiş tokuş başladı. Şimdi bütün bahsettiklerimizden göç etkenini çıkaralım ve tekrar bakalım. Ne kadar çok şey değişti, öyle değil mi? Avrupa’daki devasa para akışı gerçekleşemeyecekti; acaba günümüzdeki Amerika’yla karşılaşabilecek miydik veya şu an sofralarımızda bulunan fasulyeyle, domatesle, biberle? Ya Rusya’yı dünya gücü yapan patatese ne demeli?

Yukarıda anlatılan örneklerle de görüyoruz ki, geçmişteki göçlerin olmadığını düşünmek, zihnimizde bambaşka bir dünya oluşturmaktadır.

Anahtar kelimeler: Göç, Dünya, değişim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yeni Hayat İrem Deniz Aslan Sanat insanların hayatlarını etkileyen önemli olayları duygularla birleştirir. Sonuc...